• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
bir gençlik - patrick modiano
özgün adı: une jeunesse

orijinal dili:fransızca

168 sayfa

çevirmen: ismet birkan

son dönem fransız romancılığını büyük adlarından biri olan patrick modiano'yu okurlarımız yıkıntı çiçekleri adlı romanıyla tanımışlardı. bir gençlik adlı romanında yazar bu kez bize tanımadıkları bir büyük kentte çalışma yaşamına ilk adımlarını atan iki gençin öyküsünü sunuyor. farklı yerlerden paris'e gelen odile ve louis bir rastlantı sonucu bir kahvede tanıyorlar.


  1. modiano türkler ermenileri katletti dediği için nobel alan bir yazar, yoksa bir halt yazdığı yok, durun lan o başkaydı, pardon. modiano fransız bir yazar. nobel alması bazıları için sürpriz oldu bir tane çekik gözlü vardı o alır diyorlardı. neyse engin ardıç' ın yine o her zamanki laubali üslubuyla yazdığı bir modiano yazısı var, onu bir okuyun önce, güzel yazı ve güzel bir modiano portresi. enginciğimin söylediği gibi türk okurunun seveceği bir yazar modiano, incecik kitaplar, kısa cümleler, akıcı anlatım... bu da öyle işte. benim okuduğum 2. modiano kitabı bu ki bir bilemediniz iki tane daha okur sonra da modiano ile vedalaşırım sanıyorum. engin' in dediğini göre her kitapta aynı şeyi anlatıyormuş modiano. aynı konuyu işliyor yazmış da olabilir, günahını almayayım şimdi engin' in zira almakla bitmez onunkiler. okuduğum iki kitaba göre modiano' nun teması yalnızlık, kahramanları yalnız gençler, üslubu hüzün. adam çok hüzünlü yazıyor, ama bakın acıklı yazmıyor ya da dram yazmıyor. normal bir hikaye yazıyor yalnız çok hüzünlü yazıyor.
    kitap 30 küsür yaşlarındaki bir çiftin hayatını bize sunarak başlıyor sonra bir anda bunların geçmişine gidiyoruz, tanışmalarına ve gençlik maceralarına. kitap bu iki karakterimizin gençlik anılarından ibaret. ayrı ayrı başlıyor hikayeleri ve kısa sürede yolları kesişiyor ki kitabın başından anladığımıza göre yolları bir daha da ayrılmıyor. korkmayın, spoiler vermedim. o. henry hikayesi değil ki bu sonunda şapkadan tavşan çıksın. hikayenin başı ya da sonu önemli değil, üslup önemli arada yaşanan olaylar önemli. modiano çok usta bir yazar, hele onunla beraber başka bir kitabı okuyorsanız modiano ile okuduğunuz diğer yazarın(tabii modiano kadar usta bir yazar olmaması kaydıyla) konudan konuya geçişleri arasındaki farkı görüp modiano' yu takdir edebilir ya da modiano' nun yaptığını normal addedip diğer yazarı tenkit edebilirsiniz.
    kitap bana göre müthiş şiirsel bir paragraflar bitiyor ki o da şu;
    bir şey -daha sonraları bunun düpedüz kendi gençliği olduğunu düşünmüştü- o zamana kadar kendisine yük olmuş olan bir şey, benliğinden kopup gidiyordu: yardan kopan bir kaya parçasının yavaş yavaş denize doğru yuvarlanarak bir köpük fışkırması içinde suda kaybolması gibi...
    bu paragraf -ki finaldir kendisi- neden bu kadar hoşuma gitti? çünkü kitabın işlediği konulardan biri de gençlerin masumiyeti. bunun kaybolduğu anın tarif edilişi bu güzel paragraf.
    şimdi kitapta 2 genç karakter var sonuç olarak ve bunların masumiyetleri, aşkları, maceraları hüzünlü bir üslupla bize aktarılıyor. mesela kızımız adamın birine oral seks yaparken oğlumuz onu dışarıda kafede, ki modiano' nun kafe seçimleri -tasvirleri- muazzamdır, bekliyor. tabii kızımız da gidip ona az önce oral yaptım diye anlatmıyor. sonrasında anlatmış mıdır bilmiyorum, bence 7 8 sene sonra anlatmış olabilir. demek istediğim her bok karşı taraf anlatılmaz, modiano böyle demek istememiş olabilir, ben işime geldiğinden böyle anladım ama ben sevdim o pasajı. neyse işte bence okuyun ama eğer tek bir modiano okuyacaksanız en uzağından unutuşun' u okuyun. ismi yeter, oluk oluk hüzün akıyor kitabın isminden.